turco » tedesco

şartsız AGG

şartsız

ön şartsız

ön şartsız

Esempi per şartsız

kayıtsız şartsız

Esempi monolingue (non verificati dalla Redazione di PONS)

turco
Bu bakımdan egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olması demek, devletin “lâik” olması demektir.
tr.wikipedia.org
Sanıkların birçoğu, sadece yeminlerinin ve görevlerinin bir parçası olarak kayıtsız şartsız yerine getirmek zorunda oldukları emirleri uyguladıkları bahanesini kullanarak kendilerini aklamaya çalıştı.
tr.wikipedia.org
Milanoluların tüm barış önerilerini geri çevirerek ve kayıtsız şartsız teslim olmalarını isteyerek sahip olduğu gücü yanlış değerlendirdi.
tr.wikipedia.org
Kuşatma, kenti savunan kuvvetlerin 13 Şubat 1945 tarihinde kayıtsız şartsız teslim olmasıyla sona erdi.
tr.wikipedia.org
Hâkimiyetin kayıtsız, şartsız millete ait olduğunu, yönetim usulünün hakkın mukadderatını bizzat ve bifiil idare etmesine dayanır.
tr.wikipedia.org
Dokuz ilkenin yer aldığı ve genel program niteliğindeki bu bildiriye göre egemenlik kayıtsız şartsız milletindi ve halkın kendi kendini yönetmesi esastı.
tr.wikipedia.org
Hardcore pornografi, 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan; cinsel içerikli film ve görsellerde şartsız bir sansürsüzlüğü savunan akım.
tr.wikipedia.org
Lermontov, sanatçılarından baleye mutlak bir sadakat kendisine ve kumpanyaya da kayıtsız şartsız bir bağlılık talep etmektedir.
tr.wikipedia.org

Vuoi aggiungere una parola, una frase o una traduzione?

Inviacelo - Saremo lieti di ricevere il tuo feedback!

Pagina in Deutsch | Български | English | Español | Français | Italiano | Polski | Русский | Türkçe