Traduzioni di „bilinç“ nel dizionario turco » tedesco

bilinç <-ci> SOST

bilinç

Bewusstsein nt

bir şeyin bilincinde olmak

sich einer Sache bewusst sein

bilinç dışı

bilinç dışı

unbewusst

Esempi monolingue (non verificati dalla Redazione di PONS)

turco

Birincil bilinç ile dönüşlü (kendine dönen: reflective) bilinç arasındaki keskin ayrım da bunlardandır.

tr.wikipedia.org

Yayınlamadan önce olası tüm itirazları yanıtlama ihtiyacının bilincindeydi.

tr.wikipedia.org

Bu da bilinçli veya bilinçsiz olarak taraflı bakış açılarına yol açmıştır.

tr.wikipedia.org

Helal, hilesiz ürün ve hizmetleri gündemde tutmak, gıda, tarım ve ürünlerle ilgili araştırmalar yapmak, helal konusunda toplumsal bilinç oluşturmak için projeler üretmek, kurs, seminer, panel vb.

tr.wikipedia.org

Bilinci ve zekâsı ile ileri derecede olan bir protokol droididir.

tr.wikipedia.org

Bu 'ezeli nefretler' her zaman insanların bilincinin ön saflarında yer alıyorsa, etnik gruplar sürekli şiddete maruz bırakılıyor.

tr.wikipedia.org

Fakat çok yüksek dozu şuursuzluk (bilinç kaybı) meydana getirir.

tr.wikipedia.org

Etikçi, sorumluluğunun bilincindedir, kendi kararlarını kendisi alır ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlıdır.

tr.wikipedia.org

Bu indirgemeci tez, bilinç ve yönelmişlikle (niyet) birlikte değerlendirilmiştir.

tr.wikipedia.org

Biyolojik doğalcılık beynin özgül mekanizmasının asli olduğunu savunur ve bir sistemin işleyişinin taklit edilişinin bilinç deneyimini meydana getirebileceği fikrini reddeder.

tr.wikipedia.org